TARİHİN TAVANARASI – OSMANLI’DA İLK MATBAA

TARİHİN TAVANARASI

Bir takım eşyaların, güncel kullanımları bittikten sonra, kimi sandık odasında, kimi bir tavan arasında, kimi de eskicilerin mahzenlerinde yıllarca tek başına beklerler. Sonra birileri gelir, onlara, bilgi, emek ve göz nuru, sunarak geri eski hallerine kavuşturur. Bu yeni yaşamın başlangıcı gibidir. Sanki nesnelerin de bir kaderi var dedirten bir anlayış ortaya çıkar. Bazen birileri de çıkar hemen şu sözü söyler: “Eskiye rağbet olsaydı bitpazarına nur yağardı” Peki “Nereden biliyorsunuz bitpazarlarına nur yağmadığını” diye sorsa birileri, buna verecek bir cevabımız var mı? Zannederim yoktur. İşte onun içindir ki, korunan her eşya ve her bilgi yarınlarımızın oluşmasında bizlere rehberdir.

Bende tarihin tavanarasın da bulduğum o az bilinen bazı notları siz okurlarla paylaşmak istedim.

OSMANLI’DA İLK MATBAA NE ZAMAN KURULDU?

Osmanlı’da ilk matbaa bilindiği gibi 1727 yılında Müteferrika İbrahim Efendi’nin kurduğu matbaa değildir. Bundan tam iki yüz yıl evvel İstanbul’da bir matbaa kurulmuş ama yazılarının güzel olmaması yüzünden ilgi görmemiş ve bu sebepten kapanmıştır. İstanbul’da yaşamış olan Mağakya Çelebi Cevahirciyan adlı bir vakayinamecinin bildirdiğine göre, İstanbul’da ilk matbaa Surp Nigoğos kilisesinde kurulmuş olması çok muhtemeldir. Tokatlı Abgar Tıbir adlı bir zat, 1565 senesinde Venedik’te bazı Ermenice kitapları tap ettikten iki yıl sonra, matbaasını alarak İstanbul’a gelmiştir. Onun burada nasıl bir faaliyette bulunduğu layıkıyla bilinmiyorsa da, aynı tarihte Surp Nigoğos kilisesinde altı kitap basılmış olduğu malumdur. Bu kitaplardan biri 1567 tarihinde basılan Pokır Keraganuti’nin Küçük Gramer kitabı, diğeri de 1568’de basılmış Donatzuitz’in Yortu Takvimi adlı kitaptır. Bu iki kitabın içinde şu notlar vardır: “1016 (1567) tarihinde, Ermeni katoğikosu Der Mikael’in katolikosluğunun yirmi birinci senesinde ve Osmanlı padişahı II.Selim’in ikinci saltanat yılında Der Hagop’’un İstanbul patrikliği zamanında, Surp Nigoğos Ermeni kilisesinin dâhilinde stampa yani basma yazı yapıldı ve hünersiz mühürcü Hotor’un eli ile çocukları için Pokır Keraganutiün basıldı.” Çamicyan, bu matbaayı ve orada basılmış kitapları zikrettikten sonra, yazıların fenalığından dolayı matbaanın artık işlemez bir hale geldiğini, sonra da bir yangın yüzünden mahvolduğunu ilave eder. Eremya Çelebi’nin kısa bir faaliyette bulunan matbaası da 1677 senesinde bu kilisede kurulmuştu.

Osmanlılarda ilk Müslüman kişi tarafından kurulan matbaa Müteferrika İbrahim Efendi’nin kurduğu matbaadır. Bu Müteferikka İbrahim Efendi kimdir? Kısaca onu tanıyalım. Matbaa denilince akla ilk gelenlerden biri olan İbrahim Müteferrika 1674 yılında Macaristan’ın Kolojvar şehrinde doğdu. Türkler tarafından esir olarak İstanbul’a getirildi.

Türklere esir düşüp İslamiyet’le esareti döneminde tanıştığı şeklindeki bilgi başka bir papaz tarafından yazılan bir kitapta dile getirilmiştir. Ancak kendi kitabında kendi isteğiyle Müslüman olduğunu anlatmaktadır. Kendinin yazdığı kitap da hayatı ile ilgili bölümde öyle yazmakta. “Müslüman olmadan önce papazlık yapıyordum. Kilisede gizli kitapların olduğu bölümü keşfettiğinde buradaki İslamiyet’le ilgili kitapları okuyup Müslüman olmaya karar verdi ve Osmanlı ülkesine gittim.” Diye belirtmiştir.

Burada Müslüman olduktan sonra müteferrikalık yaptı. Başka diller de bilmesinden dolayı başka devletlerle olan müzakere heyetlerinde bulundu. Geçici bir süre için Osmanlı’ya davet edilmiş olan Macar Beyi Ferenc Rakoezi’nin hizmetine verildi ve onunla birlikte Macaristan’a gitti. Macaristan’daki öğrenimi sırasında basım ve hak işlerini de öğrendiğinden matbaa kurmak istedi.

İstanbul’a gelir ve matbaa kurma çalışmalarına başlar. İbrahim Müteferrika matbaayı kurarken yalnız değildir; bir ortağı vardır. Bu kişi, Paris’e Osmanlı Büyükelçisi olarak giden (1720 – 21) Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi’nin oğlu Mehmet Sait Efendi’dir.

Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, onların düşüncelerini destekledi. Matbaanın açılmasına ancak dini olmayan eserler basmak şartı ile izin verildi ve Şeyhülislâm Abdullah Efendi’den dinle ilgili olmayan eserlerin basılabileceği yönünde bir fetva alındı. Makine ve Latin alfabesi kalıpları yurtdışından getirtildi. (Arap alfabesi kalıplarının kaynağı ise açık değildir ve Müteferrika tarafından yapıldığına dair bulgular vardır Yalova’da bir kâğıt fabrikası (Kağıthane-i Yalakabad) kuruldu 16 Aralık 1727 tarihinde matbaa çalışmaya başladı. Matbaanın ilk basılan kitabı Vankulu Lügatı oldu. Ardından tarih ve coğrafyayla ilgili ve sözlük olan 16 eser daha yayımladı ve bastığı toplam eser sayısı 17’yi, cilt sayısı ise 22’yi buldu

İbrahim Müteferrika’nın ölümünden sonra, matbaanın işletme izni Rumeli kadılarından İbrahim Efendi ile Anadolu kadılarından Ahmed Efendi’ye verilmiştir.

Müteferrika İbrahim Efendi, Burada basılan kitapları dünya kitap tarihine ve Osmanlı kültürü tarihine dair önemli bilgiler vermektedir. Bu matbaada 1729–1742 tarihleri arasında 16 kitap basılmıştır. 1729’da “Vankulu Lugati” Arapça harflerle ilk basılan kitaptır. Katip Çelebi’nin 1732’de basılan “Cihannuma”sı içinde harita ve çizimler vardır. J. B Holderman’ın “Grammaire Turque” kitabı 1730’da Osmanlı’da Latin alfabesini kullanan ilk baskı olmuştur. 1732 yılında basılan “Tarih-i Hind-i garbi” (Amerika’nin keşfi), Amerika hakkında Müslüman bir yazar tarafından yazılan ilk kitaptır, 13 tahta baskı içerir.

Bu bilgilerden yola çıkarsak Osmanlılarda matbaanın tarih kronolojisi şu akışı izlemiştir. Osmanlılarda ilk matbaa 1493’te İstanbul’da kuruldu. İspanya’dan göç eden Musevîler tarafından kurulan bu matbaayı, 1567’de Ermeni matbaası ve 1627’de Rum matbaası izledi. İlk Müslüman Türk matbaasıysa İbrahim Müteferrika tarafından 1727’de kuruldu.

Sonuç olarak matbaa kitap, kitap okumak, okumak bilgi, bilgi gelişim ve medeniyet demektir. Değerli okurlar matbaanın Osmanlıya geç gelmesi sonunu hazırlayan en büyük faktörlerden biridir. Okuyan toplumdan değil, cahil toplumdan korkunuz

Adnan GÜLLÜ

Tarih Araştırmacısı

Faydalanılan Kaynaklar

Tarih ve Düşünce Dergisi

Osmanlı Tarihi

Kaynak: http://bizimelbistangazetesi.com/yazar.asp?yaziID=16075

Leave a Reply