Türker Ertürk: TEK KİŞİLİK ORDU

05 Nisan 2013

Geçtiğimiz Cumartesi günü İstanbul Hasköy’de bulunan Rahmi Koç Müzesi’nde Şükrü Server Aya’nın Türkçesi “ Büyükelçinin Mantık Dışı Çelişkileri “ olan “ Preposterous Paradoxes of Ambassador Morgenthau “ adı altında İngilizce olarak yazdığı yeni kitabının basına ve uluslararası kamuoyuna tanıtımı yapıldı.

Bu tarihi olaya ben de tanıklık ettim. Hatta Şükrü ağabey bu anlamlı günde bana da konuşma şansı tanıyarak beni ziyadesiyle onurlandırmıştır. Kendisine buradan teşekkür ediyorum.

Aya bu kitabında “ Ermeni soykırımı “ iddialarının emperyalizmin kuyruklu bir yalanı olduğunu ortaya koyuyor. Kitap Kasım 1913-Şubat 1916 arasında Amerikan Büyükelçisi olarak İstanbul’da görev yapan Morgenthau’nun Türkçesi “ Büyükelçi Morgenthau’nun Öyküsü “ olan “ Ambassador Morgenthau’s Story “ adlı kitabını sayfa sayfa, satır satır irdeleyerek yanlışları ve yalanları ortaya koyuyor.

İddiaları yabancı kaynaklarla çürütüyor

Büyükelçi Morgenthau’nun Öyküsü kitabı çok önemli. Çünkü “ Ermeni soykırımı “ iddialarının temel dayanağı bu kitap! İşte Şükrü Server Aya bu kitabın iddialarını hem de yabancı kaynaklarla tamamen çürütüyor.

“ Büyükelçinin Mantık Dışı çelişkileri “ Şükrü Server Aya’nın sözde ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili 4’üncü İngilizce kitabı. Kitap İrlandalı bir yayınevi olan ATHOL BOOKS tarafından basıldı ve editörlüğünü İrlandalı Dr. Pat Walsh yaptı.

Tanıtımın yapıldığı salon seçkin konuklarla doluydu. Ama gözler ister istemez bazılarını arıyordu. Tüm yabancı büyükelçilere davetiye gönderilmişti. Belki ABD Büyükelçisi, İstanbul’daki Konsolos veya onların bir temsilcisi katılabilirdi! Yoksa bu beklenti biraz safçana mıydı? Çünkü ABD’nin halihazır Ankara Büyükelçisi’nin kendisinden 100 yıl önceki selefinin emperyalist bir projeye alt yapı sağlamak için uydurduğu yalanların kanıtlandığı bir toplantıda ne işi olabilirdi! Belki de Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye bacağı ile ilgili Ergenekon ve Balyoz gibi yalanların koordinasyonu ile meşguldü. Evet, ABD’yi temsilen kimse gelmedi!

Dışişleri Bakanı’nın daha önemli ne işi var?

AKP’nin tam kontrolüne giren merkez akım medyadan da kimse gelmemişti. Çünkü Erdoğan onların canlarına okurdu. Yandaş medyayı söylemeye gerekmez. Onlar zaten ülkemizin düşmanı olan tarafta yer almışlar ve bunun gereğini yerine getiriyorlardı!

En üzücü olanı esas başrol oynaması gereken Dışişleri Bakanı ve Türk Tarih Kurumu ortada yoktu. Dışişleri yasak savmak için Bakanlığı temsilen İstanbul’dan bir diplomatını göndermişti. Ben salonda fark etmedim bile! Ama Bakan neredeydi?
Sözde Ermeni soykırımı iddialarının yıldönümü olan 24 Nisan yaklaşırken, arkasında emperyalizmin itici, özendirici ve destekleyici gücü bulunan Ermeni diasporasının öldürücü darbe için hazırlandığı 1915 tarihli emperyalist yalanın 100. Yıldönümü olan 2015’e 2 yıl gibi çok kısa bir zaman kalmışken Dışişleri Bakanı’nın bundan daha önemli bir işi olabilir mi?

Nobel Edebiyat Ödülü alırdı

Dışişleri Bakanı bırakınız gelmeyi bir mesaj dahi göndermemiştir. Bu düşmanlık kime? Emperyalizmin çıkarları öyle gerektiği için birileri Atalarımızı katliamcı ve soykırımcı ilan etmek için yalanlar uyduruyor, Şükrü Server Aya gibi bazı yurtseverler bu yalanı ortaya çıkarıyor karşılığında ilgisizlik ve itibarsızlık kazanıyor. Halbuki emperyalist yalanı ortaya çıkaracağına emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden yalanı söyleseydi Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanırdı!
Bence Aya haddini bilmeli! Dua etsin onu da zindanlara atmadıklarına! Mehmet Perinçek’te bu yalanın peşine düştü ve Rus belgeleri ile bunu kanıtladı ve sonuç bildiğiniz gibi; hizmeti cezasız kalmadı!

Kurucusunun Atatürk olduğu Türk Tarih Kurumu da ortada yoktu. Belki de konuşulan ve tartışılan konular görev alanlarına girmiyordu!

Soykırım mutlaka tanınmalı

Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan “ Ermenistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için önce Türkiye’nin Ermeni soykırımını tanıması gerektiğini “ söylüyor.

Binlerce Azerbaycan Türkünü katleden, Azerbaycan’ın ayrılmaz parçası olan Dağlık Karabağ’ı halen işgal altında tutan ve yaklaşık 800 bin Azeri Türkünün doğdukları toprakları terk etmesinin sorumlusu Ermenistan’dır. Bu ülkenin 2008’den beri Cumhurbaşkanı olan Sarkisyan, armennews internet sitesinde “ Ermeni soykırımının tanınma şartının Ermenistan’ın olmaz ise olmazı olduğunu, Kafkasya’da kalıcı bir barış için şart olduğunu “ ifade ediyor ve alenen Tanınmanın arkasından 3T’nin geri kalanı olan Tazminat ve Toprak taleplerinin geleceğini ima ediyor.

AKP hükümeti ve Davutoğlu liderliğinde kimyası bozulan Dışişleri Bakanlığımız Atalarımıza karşı yapılan mesnetsiz karalamaya ve arkasında ülkemiz üzerinde emperyalist hesaplar olan saldırıya karşı en kibar söylemle mücadele vermemekte veya verir gibi yapmaktadır.

Fakat meydan boş değildir. Bu ülkede helal süt emmişler ve yurtseverler vardır. Bunlardan bir tanesi de Şükrü Server Aya’dır. Adeta tek kişilik ordu gibi çalışmakta “ Ermeni soykırımı “ yalanının tüm dayanaklarını bir bir ortadan kaldırmaktadır. Türk Milleti adına kendisini saygı ile selamlıyoruz. Ayrıca bundan sonra da vereceği mücadele için Allah’tan kendisine uzun ömürler diliyoruz.

Saygılar sunarım.
İLK KURŞUN

Leave a Reply