Helmut Kohl Hazar Yahudisi mi
Geçtiğimiz günlerde Almanya eski başbakanlarından Helmut Kohl’un Almanya’daki Türklerin sayısını yarı yarıya azaltmak istediği ortaya çıktı. Spiegel Online’ın haberine göre 28 Ekim 1982 tarihli ve “PREM 19/1036?” dosya numaralı İngiliz istihbarat belgesinde Helmut Kohl’un, “Gelecek dört yılda Türklerin sayısını yüzde 50 azaltmak zorunluluk haline gelecek. Ancak bunu kamuoyunda açıkça ifade etmemek gerekir’’ dediği belirtiliyor. Haberde ayrıca Kohl’un “Almanya’nın bu kadar çok Türkü asimile etmesi mümkün değil” ifadelerini kullandığına dikkat çekiliyor.
Helmut Kohl’un bu durum karşısında ne söyleyeceğini bilemiyoruz. Ancak Türklerle olan ilişkisi eski başbakanın vereceği yanıtı daha da ilginç kılıyor. Hayır, ilişki derken Kohl’un oğlunun bir Türk ile evli olmasını değil; Almanya’daki komplo teorisyenlerinin Helmut Kohl’un kökeniyle ilgili iddialarını kastediyoruz. Söz konusu iddiaların tabii ki gerçekle bir ilişkisi bulunmuyor. Ancak komplo teorilerinin nasıl ortaya çıkıp yayıldığını anlamak ve Hazarlarla ilgili zaman zaman ülkemizde de dillendirilen iddiaların muhtevasını öğrenmek için Helmut Kohl’un kökeni hakkındaki komplo teorilerini incelemek gerekiyor.
Jan Van Helsing ve Hazarlar
Jan Udo Holey Alman bir Neonazi. Bram Stoker’ın ünlü romanı Drakula’daki vampir avcısı “Van Helsing”den esinlenerek Jan Van Helsing ismini kullanıyor. Yalnız o vampirlerin değil gizli cemiyetlerin ve Yahudilerin peşinde olduğunu iddia ediyor. Kitapları antisemitizm propagandası yaptığı için Almanya’da yasaklı. Van Helsing’in bilimkurguyu aratmayan komplo teorileri aslında başlı başına ayrı bir yazı konusu. Fakat biz şimdilik sadece Hazar Türkleriyle ilgili olanlarına değinelim.
Van Helsing’e göre Hazar devleti yıkıldığında Hazarlar Avrupa’ya göç ediyorlar ve buradaki Yahudi toplumunun temelini atıyorlar. Bir başka deyişle Van Helsing ünlü Hazar Hipotezi’ni destekliyor. İsterseniz burayı biraz açalım. Doğu Avrupa Yahudilerinin kökeni hakkında iki farklı görüş bulunuyor. Bunlardan ilkine Rheinland Hipotezi deniyor. Bu hipoteze göre Doğu Avrupa Yahudileri korunmuş bir nüfus olarak doğuya göç eden küçük bir grup Alman Yahudisinden meydana geliyor. Buna karşılık olarak ortaya atılan Hazar Hipotezi ise Doğu Avrupa Yahudilerinin kökeninin Yahudiliği seçen Türklerden, yani Hazarlardan türediğini savunuyor. Geçerken belirtelim; Arthur Koestler’in hiçbir bilimsel veriye dayanmayan ve belki de tam da bu yüzden ünlenen çalışması Onüçüncü Kabile Hazar Hipotezi’ni konu edinmektedir.[1]
Van Helsing’in çok tartışmalı bu teze getirdiği yorum evlere şenliktir. Ona göre özetle dünyadaki bütün kötülüklerin kaynağı Hazarlardır. Hatta Hazarlar ile diğer Yahudiler birbirlerine düşmandır. Van Helsing’in bu saçma sapan iddiaları Almanya’daki Neonaziler arasında büyük rağbet görmüştür. Bu durum ilk anda tuhaf gelebilir. Gelmemelidir. Yahudileri değil de bir Türk kavmini başdüşman ilan eden Neonaziler böylelikle hem hukuken antisemit suçlamalarından kurtulmakta hem de Almanya’daki Türk düşmanlığını kökleri geçmişe dayanan Yahudi düşmanlığıyla birleştirerek kitleselleşmelerinin önünü açmaktadırlar. Buna göre Yahudi Soykırımı’nda ölenler Yahudiler değil Türk asıllı Hazarlardır; dolayısıyla Nazilere antisemit demek yanlıştır. Hatta bazı komplo teorisyenlerine göre ırklarını saflaştırmak isteyen Yahudiler, Nazileri Türk kökenli Hazarları öldürmeleri için teşvik bile etmiştir. Yani Yahudi Soykırımı’nın suçlusu Yahudiler; mağduruysa Almanlardır. Böylece Naziler soykırım gibi bir insanlık suçunun sorumluluğundan da kurtulmaktadır. Kısacası bir taşla iki kuş vurmak isteyen Van Helsing’in Hazarlar hakkındaki komplo teorileri aslında örtülü bir Türk düşmanlığından ibarettir.
Galiçyalı Yahudi Kohn
Gelelim meselenin Helmut Kohl ile ilgili kısmına. Van Helsing’e göre Helmut Kohl aslen bir Hazar Yahudisidir. Köken itibarıyla Türk olan Kohl’un asıl ismi Henoch Kohn’dur. Ailesi Orta Avrupa’daki Galiçya’da bir kasaba olan Buczacz kentinden gelmektedir. Van Helsing bu savını Jakov Lind isimli Yahudi kökenli bir yazarın Der Erfinder (Mucit) isimli romanına dayandırdığını iddia etmektedir.[2] Gerçekten de Lind’in kitabında böyle bir bölüm bulunmaktadır. Emmanuel ve Boris Borowsky isimli iki kardeşin mektuplaşmalarından oluşan romanın 80. sayfasında Alman başbakanının büyükbabasının soyadının “l” harfiyle değil “n” harfiyle yazıldığını ve Buczacz kentinden olduğu, bu konudaki kanıt ve belgelerinse Vaduz’daki devlet bankasının kasasında saklandığı öne sürülmektedir. Van Helsing buraya kadar doğru söylemektedir; ama nedense ciddi bir kaynak olarak gösterdiği kitabın bir roman, yani kurgu olduğu gerçeğini kendine saklamayı tercih etmektedir. Zaten Van Helsing’in alıntı yaptığı bölüm Çin lideri Mao Zedung’un da Moşe Zung adlı bir Yahudi olduğunu söyleyerek devam etmekte; Lind’in aslında ironi yaptığı açıkça görülmektedir. Van Helsing ve diğer komplo teorisyenleriyse bu yalın gerçeği el çabukluğuyla çarpıtarak bir hurafe imal etmiştir. Hatta bazı komplo teorisyenleri Kohl’un gelininin de dönme asıllı olduğunu; koyu bir Katolik zannedilen Kohl ailesinin söz konusu evliliğe bu yüzden ses çıkartmadığını iddia etmektedir. Almanya’daki Türklerin yarısını geri göndermeyi düşleyen Kohl böylelikle Solingen’de yurttaşlarımızı yakan Neonaziler tarafından Türk ilan edilmektedir. Bu örnek komplo teorilerinin nasıl üretildiğini ve ne kadar saçma olurlarsa olsunlar politik hesaplar sayesinde ne kadar hızlı yaygınlaşabileceklerini göstermesi açısından çok anlamlıdır.
Haluk Hepkon
Odatv.com