Servet Somuncuoğlu
Servet Somuncuoğlu, dört yıl boyuncu 6 ülkeyi dolaştı. 150 bin kilometre yol katetti. 138 gün, 65 ayrı alanda saha çalışması yaptı. Moğolistan, Rusya, Kırgızistan, Azerbaycan ve Anadolu’da taşları inceledi. Amacı yüzlerce yıllık geçmişe sahip olan Türklerin izlerini taşlarda sürmekti.
Sibirya’da başlayıp İzmir Konaklı’da sonra eren bir hikaye okuyacaksınız şimdi. Servet Somuncuoğlu, 2004 yılından bu yana 6 ülkeyi dağ, tepe, bayır demeden dolaştı. Dört yıllık zaman dilimi içinde 150 bin kilometre yol kat etti. 138 gün, 65 ayrı alanda saha çalışması yaptı. Moğolistan, Rusya, Kırgızistan, Azerbaycan ve Anadolu’nun taşlarından ulaşabildiklerini inceledi. Kimi zaman Orhun Vadisi’nde gün doğumuna tanıklık etti, kimi zaman Baykal Gölü kenarında soluklandı, Moğolistan’ın kıraç topraklarında geceledi. Aslında onunkisi bir merak yolculuğuydu. Sonu gelmeyen bir merak desek daha doğru olur. Çünkü onu bu yolculuğa çıkaran neden, binlerce yıllık bir kültüre sahip olan Türklerin geçmişini taşların üzerindeki kaya resimlerinde aramaktı. Amacına büyük ölçüde ulaştı, tüm gördüklerini kayıt altına aldı, fotoğrafladı ve ortaya 550 sayfalık “Sibirya’dan Anadolu’ya Taşlardaki Türkler” adını taşıyan bir çalışma çıktı. Somuncuoğlu’nun amacı elbette ırka dayalı bir milliyetçilik yapmak değil. Tam aksine Türk milliyetçiliğinin esasının tamamen kültür olduğunu ortaya koymak. Kitabın Türk ve dünya tarihinde yeni ufukların açılmasını sağlayacağını düşünüyor. Ona göre kaya resimleri insanlığın ortak kültür mirası, ortak bilinçaltı ve bilginin ilk izlerini taşıyor: “İlk insan da bizimki gibi düşünüyor ve bir şekilde bunu ifade ediyordu. Bu ifade edişler, yani insan düşüncesinin ilk izleri kaya resimlerinde saklıdır.” şeklinde açıklıyor amacını. Fotoğraf albümü niteliği taşıyan çalışmanın en önemli özelliği bilim adamlarına veri sağlayacak olması. Somuncuoğlu’nun üzerinde önemle durduğu konu, gezdiği 6 ülkede de resimler arasında ciddi bir benzerliğin olması. Dağ keçileri, geyikler, koç heykelleri ve süvari figürleri her bölgedeki kaya resimlerinin ortak simgeleri. Mesela Erzurum Karayazı Cunni Mağarası’ndaki yön damgası Ordu Mesudiye Esatlı köyünde de var. Bu resim alanında görülen ‘uçan at’ figürü ise Altay dağlarındaki Kalbaktaş bölgesinde de görülüyor. Somuncuoğlu çok zor olan bu çizimin 8 bin kilometrede de olmasını manidar buluyor.
Kitabın ekinde sunulan haritada kat edilen yol ve noktalar gösterilmiş. Kaya resmi alanları elbette bu kitaptakilerle sınırlı değil. Daha ayak basılmayan Çin, Türkmenistan, Afganistan, Özbekistan, İran, Irak, Suriye, Filistin, Kosova, İskandinavya, Avrupa içleri var. Yazar, Anadolu topraklarındaki kaya resimlerine özellikle dikkat çekiyor. Çünkü onlar henüz koruma altına alınmamış.
Servet Somuncuoğlu kimdir?
Giresunlu olan yazar, 1964’te Bursa’da doğdu. Arifiye Öğretmen Lisesi, Erzurum Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebilat Bölümü ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümlerinden mezun oldu. 1988-2004 yıllarında İstanbul Radyosu’nda prodüktör olarak çalıştı. Günle Gelen, Günün İçinden, Müzikli Edebiyat, Yeni Bakışlar, Türkülerle Yaşamak, Aşkın Has Bahçesinde, Tarihte Yolculuk ve Tarihin Büyük İhanetleri programlarını hazırladı. 1740-1962 arasında Türkiye’de yaşayan ve 1962’de Rusya’ya göç eden Manyas Akşehir Kazakları ve Kars Malakanlarının göç hikayesini anlatan “Don Kazakları” ve Çetin Berkmen’le yaptığı söyleşileri topladığı “Adanmış bir Ömür” adlı iki kitabı bulunuyor. Türk dünyasının kültürel, doğa ve tarihi zenginliklerini içeren fotoğraf projeleri hazırlıyor. TRT’de yayınlanan Karlı Dağlardaki Sır programının yapım, yönetim ve metin yazarlığını yapan Somuncuoğlu, halen TRT’de prodüktör olarak çalışıyor.