Prof. Dr. Kazım Mirşan

Prof. Dr. Kazım Mirşan
(Hayatı)

Doğu Türkistan’ın İli Nehri üzerindeki Kulca Kentinde, 4 Temmuz 1919′da dünyaya geldi. 1932′de öğrenimine İstanbul’da devam etti. Almanya’da Berlin Üniversitesi’nde ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde inşaat yüksek mühendisliği okudu.

 

Almanca, Rusça, İngilizce, ve Türk lehçeleri (Tatarca, Özbekçe, Başkurtça, Tarançıca, Kaşkarlıkça (yani Uygurca), Kazakça, Kırgızca, Azerice, Türkiye Türkçesi ile kendi ana lehçesi olan, Tümenlikçe) dışında Yunanca, Latince, İtalyancayı meslek araştırmalarına yarayacak kadar bilen Mirşan, hayatının büyük bir kısmını Türk tarihi ile ilgili yeni tezler ortaya atarak büyük tartışmalara yol açtı.

Etrüsk Yazısını dünyada ilk defa okuyan Mirşan, Orhon-Selene Yazıtları üzerinde de incelemelerde bulundu. Atlantis olarak bilinen mitolojik uygarlığa ilişkin yeni iddialar ortaya attı. Bunun yanında Türk tarihiyle ilgili tartışma yaratacak yeni teoriler öne sürdü.

Yaşamı boyunca;

  • Etrüsk Yazısını dünyada ilk defa okudu.
  • Orhon-Selene Yazıtları üzerinde eşşiz incelemelerde bulundu.
  • Onbinlerce yıllık Türk tarihini aydınlatıcı çalışmalar yaptı.
  • Sölgentaş Mağarasında Türkçenin 16.000 yıllık izlerini buldu.

Çeşitli Savları

* Yazı M.Ö 16.000 yılında Türkler tarafından icat edildi.
* Kürtçe’nin Ön-Türkçe’den sözcükler barındırdığı gibi bu sözcükleri Arapça ve Farsça’ya da taşımıştır.
* Anadolu’da da Ön-Türkçe yazıtlar bulunmaktadır.
* Latin, Yunan, Fenike ve Kril alfabelerinin Ön-Türkçe’den oluşmuştur.
* Roma’nın küllerinden kurulduğu medeniyet olan Etrüskler Türk’tür. (Etrüskçe yazıtlar ilk defa 2004 senesinde Kazım Mirşan tarafından çözümlenmiştir.)
* Etrüskçe Türkçe’dir
* Skandinavya ve Avrupa’da 5000′den fazla Türkçe yazıt bulunmaktadır.
* Mısır’daki eşteşlerinden 2000 yıl daha eski ve iki kat daha büyük olan ve şu anda yasaklanmış bölgede bulunan piramitler Türkler tarafından yapılmıştır.

Eserleri

Türkçe

1. 1966: Türk Metriği
2. 1970: Prototürkçe Yazıtlar
3. 1978: Altı Yarıq Tigin (182)
4. 1983: Prototürkçe’den Bugünkü Kürtçeye
5. 1983: Urgun-Selene Yazıtları için Kabul Olunan Tarih Tespitlerinin Yeniden Gözden Geçirilmesi
6. 1985: Anadolu Prototürkleri
7. 1990: Prototürk Bilginlerine Göre Astrofizik
8. 1991: Bolbollar
9. 1993: Prototürkçe Yazıtlar Hakkında Konferans
10. 1993: Yazı İşretleri
11. 1993: Alfabetik Yazı Başlangıcı ve Glozel Yazıtları
12. 1994: Alfabetik Yazı Başlangıcı
13. 1992: Tatarcanın Türk Alfabesi İle Yazılması (12)
14. 1995: Side Bitigtaşları
15. 1995: Öztürkçe “-sal” eki
16. 1996: Preportekiz Bitigtaşları
17. 1996: Barış Yolunda Eğitim
18. 1997: Bugünkü Avrupa Dillerinde Prototürkçe İzleri
19. 1996: Fiillerin İsim Ve Mastar Halleri İle Sıfat-Fiil ve Zarf-Fiil Alanlarında Bugünkü Avrupa Dillerinde Etrüskçe İzleri
20. 1998: Dinlerin Gelişimi, Erken Türk Dininden Doğan Dinler, Side, Pre-portegiz, Glozel, Pre-Mısır, Etrüsk, Protpgrek ve Hinduizm, Tevrat, İncil, İslam
21. 1998: Etrüskler, Tarihleri, Yazıları ve Dilleri
22. 1999: Türk Takvimi
23. 1999: Erken Türk Devletleri ve Türük Bil
24. 2000: Sölgentaş Mağarası
25. 2000: Bilge Atun Uquq: Türük Bilge Qağan Nine Bitig
26. 2000: Moğulstandaki Kısa Yazıtlar
27. 2000: Hiyeroglifler
28. 2000: Avrupa,Sibir ve Orta Asyadaki En Eski Yazıtlara Dayanılarak Deşifre Edilen Pra-Mısır Hiyeroglifleri
29. 2001: Makaleler
30. 2003: Erken Türklerin Skandinavya Yazıtları

 

İngilizce

1. 1986: Univerzum bir çerçeve gibi Statik bir sistemidir?
2. 1992: Anadoludan Piktogrammlar, Petroglifler, ISUB-ÖG ve UW-ON yazıtları
3. 1992: Prototürk Bilginlere göre Kozmik invariansların Manipülasyonu
4. 1996: Fiillerin İsim ve Mastar Halleri ile Sıfat-Fiil ve Zarf-Fiil alanlarında Bugünkü Avrupa Dillerinde Etrüskçe İzleri
5. 2000: Avrupa,Sibir ve Orta Asyadaki En Eski Yazıtlara Dayanılarak Deşifre Edilen Pra-Mısır Hiyeroglifleri
6. 2002: Eski Türk Bilginlerine göre Fizik ve Astrofizik Bilimi [The Science of Physics and Astrophysics According Old Tukish Scholars]
7.
2003: Erken Türklerin Skandinavya Yazıtları

8. 2003: Erken Türklerin Anadolu Yazıtları

 

Almanca

1. 1968: Hiperstatik Sistemlerin Eşdeğer Yükler ile Hesabı
2. 1973: Proto-Grekçe Yazıtların Deşifre Edilmesi
3. 1993: Alfabetik Yazı Başlangıcı ve Glozel Yazıtları
4. 1993: Prototürkçe Gramer
5. 1996: Pro-Portekiz Yazıtları
6. 1996: Türlü Dillerde Proto-Türkçe İzleri
7. 1997: Etrüsk Yazıtları

458130_10151157666217951_215504095_o

http://tr.wikipedia.org/wiki/Kaz%C4%B1m_Mir%C5%9Fan

https://www.facebook.com/pages/Prof-Dr-Kaz%C4%B1m-Mir%C5%9Fan/106688482950

http://historum.com/ancient-history/4846-historican-prof-dr-kazim-mirsan-thesis.html

http://www.bilgicik.com/yazi/prof-dr-kazim-mirsan-hayati-ve-savlari/

 

Tarihi TÜRK İle Başlatan TÜRK
(Kazım Mirşan’a Yazılan Bir Gazete Yazısı)

Hayatını Türklük araştırmalarına adayan Kazım Mirşan, ortaya attığı Türk tarihi tezleri ile çığır açtı. Yazıyı Türklerin bulduğunu bilimsel olarak ispatlayan Kazım Mirşan, alfabelerin kökeninin Türkçe olduğu teziyle de dikkatleri üzerinde topladı.

 

Etrüsk yazısını ilk kez Kazım Mirşan okudu

Kazım Mirşan, 1919 yılında Doğu Türkistan’ın İli Nehri üzerindeki Kulca Kentinde doğdu. Ömrünü, Türk dünyası ile ilgili bilimsel araştırmalara adadı. Yazıyı Türklerin bulduğu, alfabelerin kökeninin Türkçe olduğu gibi ilginç tezler ortaya atarak, tüm dünyada tartışmalar yarattı.

Türkiye’nin 12 yıldızından biri

Sosyal bilimler alanında dünyanın sayılı organizasyonları arasında yer alan ICANAS, bilim, kültür ve sanat alanında Türkiye’ye katkıda bulunanları unutmadı. Türk tarihi üzerine yaptığı bilimsel araştırmalar ile tanınan Kazım Mirşan’a ‘onur ödülü’ takdim etti.

Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi’nin (ICANAS) Ankara’da yapılan 38’inci toplantısında 12 kişiye ’onurluk’ ödülü (12 yıldız ödülü) verildi. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu öncülüğünde gerçekleştirilen ve sosyal bilimler alanında dünya çapında organizasyonlar arasında gösterilen ICANAS’ta, bilim, fikir ve düşünce dünyasının aydınlatılmasına çok değerli katkılarda bulunmuş bilim adamları da unutulmadı. 67 ülkeden 800 bilim adamını buluşturan kongrede, 80 yaşını aşmış 12 bilim ve sanat dünyasının yıldızına ödül verildi. Bu isimler arasında arasında Araştırmacı-Yazar ve teorisyen Kazım Mirşan da vardı. Türk tarihi üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Mirşan, Doğu Türkistan’ın İli Nehri üzerindeki Kulca Kentinde, 1919’da dünyaya geldi. 1932’de öğrenimine İstanbul’da devam etti. Almanya’da Berlin Üniversitesi’nde ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde inşaat yüksek mühendisliği okudu.

 

Almanca, Rusça, İngilizce ve Türk lehçeleri; (Tatarca, Özbekçe, Başkurtça, Tarançıca, Kaşkarlıkça ‘yani Uygurca’, Kazakça, Kırgızca, Azerice, Türkiye Türkçesi ile kendi ana lehçesi olan Tümenlikçe) dışında, Yunanca, Latince ve İtalyancayı meslek araştırmalarına yarayacak kadar bilen Mirşan, hayatının büyük bir kısmını Türk tarihi ile ilgili yeni tezler ortaya atarak büyük tartışmalara yol açtı. ’Etrüsk Yazısı’nı dünyada ilk defa okuyan Mirşan, ’Orhon-Selene Yazıtları’ üzerinde de incelemelerde bulundu. Türk tarihiyle ilgili tartışma yaratacak yeni teoriler öne sürdü. Atlantis olarak bilinen mitolojik uygarlığa ilişkin yeni iddialar ortaya attı.Hayatını bilimsel araştırmalara adayan Kazım Mirşan, Türk tarihi ile ilgili yeni tezler ortaya atarak tartışmalara yol açtı. ‘Etrüsk Yazısı’nı dünyada ilk defa okuyan kişi olarak bilinen Mirşan, ’Orhon-Selene Yazıtları’ üzerinde de incelemelerde bulundu.

 

Türkler, devlet kurmada en önemli medeniyetlerden

Araştırmacı-Yazar Kazım Mirşan, Türk tarihinin seyrinin en önemli noktasının Türklerin devlet kurma ve idare etme özelliği olduğunu kaydetti. Türk tarihi üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Kazım Mirşan, Türklerin Anadolu’dan Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyada etkinliklerini sürdürdüklerini belirterek, şunları söyledi: “Türkler her zaman devlet kurmada ve idare etmede en önemli medeniyetlerden biri olmuşlardır. Devlet kurma ve idare etmek bir sanattır. Türkler de bunu en iyi yapan medeniyettir. Türklerin tarihteki kaynaklarına baktığımızda çok geniş ve sağlam bir haberleşme ağının olduğunu görmekteyiz. Türk hakanları, sınır boylarında olan her şeyden haberdar olmaktaydı. Bunun yanında sınır boylarında Türk hakanı adına karar verebilecek biri mutlaka olurdu.

Devlet yönetmenin en temel unsurlarından bir tanesinin haberleşme ağının sağlam olmasıdır ki tarihte bunu Türkler ortaya koymuştur.” Türklerde yönetim sanatının tecrübeye dayandığını vurgulayan Mirşan, son kitabında özellikle bundan bahsettiğini belirtti. Türklerin Çinlilerden çok önce kağıt üzerine fırçayla yazı yazdıklarını ve bunun örneğine çok rastlanmadığını anlatan Mirşan, “Yazılanlardan şunları öğreniyoruz. Türkler Tanrıya çok değer veriyorlar. Örneğin bir gün yolda yürürken Tanrı’yla karşılaştığını yazmış ve bu ona saadet getirmiş. Diğer medeniyetlerde bunun örneği yoktur. Türkler Tanrı ile olan ilişkilerinde her zaman sevgi ve saygı çerçevesinde hareket ediyorlar ve bunu da dile getiriyorlar” dedi.

Devlet kurmanın ve idare etmenin bir sanat olduğunu ifade eden Mirşan, “Tarihteki kaynaklara baktığımızda, Türklerin çok geniş ve sağlam bir haberleşme ağının olduğunu görmekteyiz. Türk hakanları sınır boylarında herşeyden haberdardı” diyor.

 

Bilinen ilk Türk devleti Hun İmparatorluğu değil

Kazım Mirşan ve Haluk Tarcan tarafından ortaya çıkarılan yeni bir tez, Türk tarih dünyasını karıştıracak cinsten. Mirşan ile Tarcan, bilinen ilk Türk devleti olan Hun İmparatorluğu’nun ilk Türk devleti olmadığı, ilk Türk devletinin Bir Oy Bil olduğu görüşünde. Ardından At Oy Bil, Türükbil (karşılığı: Göktürk) gelir. Türk tarihinin çok eskilere dayanması gerektiğini gösteren en büyük delil ise; Orhun kitabeleridir. Çünkü Orhun kitabelerinde kullanılan dil ve noktalama işaretleri bu dilin en gelişmiş hali olduğu sonucuna götürmektedir. Böyle bir dilin oluşabilmesi için en az 3000 yıl geriye gidilmesi gerekir. Bugün Çin sınırları içerisinde 300 metre boyunda piramitler bulunduğu ve bu piramitlerin Mısır’dan çok önce inşa edildiği tespit edilmiştir.

Mısır’ın dip kültüründe de Türkler olduğu iddia edilmektedir. Hazırladığı çalışmalarda İngiltere’nin Başkenti Londra’da bulunan kütüphanedeki belgelerden yararlandığını da belirten Mirşan, “Macar Türkolog Aurel Stein, yaptığı araştırmalar sonucunda Türk tarihine ait orijinal belgeler bu kütüphanede yer bulmuş. Şimdi biz de bu belgeleri derleyerek Türk tarihine ait bilinmeyen dönemlere ışık tutuyoruz” dedi.

İlk Türk devletinin Bir Oy Bil olduğunu savunan Mirşan, ardından At Oy Bil, Türükbil ’in (karşılığı: Göktürk) geldiğini kaydediyor. Mirşan’a göre, Türk tarihinin çok eskilere dayanması gerektiğini gösteren en büyük delil ise Orhun kitabeleri

 

Türkçe

Kazım Mirşan, yaptığı çalışmalar sonucunda tarihe dönük bilimsel iddialarda bulundu. Mirşan, Türkler’in Çinliler’den çok daha önce kağıt üzerine fırçayla yazı yazdıklarını ve bunun örneğine çok rastlanmadığını ifade etti. İşte, Mirşan’ın tarihçileri şaşırtacak iddialarından bazıları:

* Türk Tarihi, M.Ö 16.000’li yıllara dayanıyor.
* Yazı M.Ö 16.000 yılında Türkler tarafından icat edildi.
* Tüm dünya alfabelerinin kökeni Türk alfabesidir.
* Kürtçe’nin Ön-Türkçe’den sözcükler barındırdığı gibi bu sözcükleri Arapça ve Farsça’ya da taşımıştır.
* Anadolu’da da Ön-Türkçe yazıtlar bulunmaktadır.
* Latin, Yunan, Fenike ve Kril alfabeleri, Ön-Türkçe’den oluşmuştur.
* Roma’nın küllerinden kurulduğu medeniyet olan Etrüskler Türk’tür. (Etrüskçe yazıtlar ilk defa 2004 senesinde Kazım Mirşan tarafından çözümlenmiştir.)
* Etrüskçe Türkçe’dir
* Skandinavya ve Avrupa’da 5000’den fazla Türkçe yazıt bulunmaktadır.
* Türklerle Almanlar (Cermenler) akrabadır.
* Mısır’daki eşteşlerinden 2000 yıl daha eski ve iki kat daha büyük olan ve şu anda yasaklanmış bölgede bulunan piramitler, Türkler tarafından yapılmıştır.

Türkler’in Çinliler’den çok önce kağıt üzerine fırçayla yazı yazdıklarını anlatan Mirşan, daha da ileriye giderek, tüm dünya alfabelerinin kökeninin Türk alfabesi olduğunu savunuyor. Mirşan ayrıca, “Etrüskçe Türkçe’dir, Türklerle Almanlar akrabadır” diyor.

 

Türklerin Anadolu’ya giriş tarihi 1071’den çok önce

Araştırmacı yazar Mirşan’ın iddiaları bununla da sınırlı değil. Mirşan’a göre, Japon ve Çin medeniyetinin dip kültüründe M.Ö. 4000 yıllarında Orta Asya’dan göçen Türklerin etkisi var. Ayrıca, Türkler’in Anadolu’ya gelmeleri 1071’e değil, M.Ö. 7000 yıllarına kadar gidiyor. Çevresi denizle çevrili Anadolu’yu sürekli besleyen Türk göçleri buraya sıkışmışlar ve Türk varlığını tesis etmişlerdir. Oğuzlar Anadolu’ya geldiklerinde karşılarında aynı dili konuşan pek çok Türk grubu ile karşılaşmış. Mirşan, M.Ö. 10 bin yıllarında ılıman iklim ve büyük göllerin olduğu anlaşılan Orta Asya’nın kuruması ve çölleşmesiyle Türk gruplarının çevre ülkelere yayıldığını ve diğer kültürlere etki yaptıklarını ifade ediyor. Mirşan, Bering Boğazı’ndan geçen bu grupların Kızılderili kültürlerinin diplerinde de etkili olduğunu belirtiyor.

 

Ödülleri Erdoğan verdi

Türk dünyasına katkıda bulunan Kazım Mirşan, Şükrü Elçin, Muazzez İlmiye Çığ, İhsan Doğramacı, Süleyman Kazmaz, Oktay Aslanapa, Halil İnalcık, Zeynep Korkmaz, Hamza Eroğlu, Etem Ruhi Üngör, Bozkurt Güvenç ile Kemal Baytaş’a anı tabağı ve onurluk verildi. Törende, Kazmaz ve Aslanapa’nın ödüllerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan takdim etti.

Leave a Reply